Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na göre ocak ayında yoksulluk sınırı 72 bin 88 TL, açlık sınırı ise 22 bin 131 TL’ye ulaştı. Milyonlarca asgari ücretli ve en düşük emekli aylığı olan 14 bin 469 lira ile geçinmesi beklenen emekliler, bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yoksul Müslümanlara verilmesi gereken fitre ile ilgili açıklamaları, milyonların geçim mücadelesinin geldiği noktayı yeniden gözler önüne serdi.
Diyanet İşleri Başkanlığı, fitrenin kimlere verilebileceğine dair yaptığı açıklamada, “Ramazan ayında fitre asgari ücretli ya da emekli maaşı alan birinin geçinemediğini düşünüyorsanız, yan geliri yoksa evi kiraysa ya da evi varsa bile yakıtını vs. ödeyemiyorsa verebilirsiniz” ifadelerini kullandı. Bu durum, toplumda büyük bir tartışma yarattı ve emekliler, “Nerede eski Ramazanlar. Eskiden fitreyi biz yoksullara verirdik şimdi fitreye muhtaç olduk” diyerek tepkilerini dile getirdi.
Diyanet, 2025 yılı Ramazan ayı için bir kişinin günlük gıda ihtiyacını göz önüne alarak belirlenen fitre miktarını açıkladı. Açıklamada, “Belirlenen meblağ, aynı zamanda günlük oruç fidyesi bedelidir” denildi. Bu durum, yoksulluk sınırının altında yaşayan bireylerin geçim mücadelesini daha da zorlaştırmaktadır.
Diyanet İşleri Başkanlığı, bu yıl Ramazan ayında fitrenin günlük 180 lira olduğunu açıkladı. Açıklanan fitre miktarı, birçok yurttaş için yetersiz kaldı. CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, “Bir kişinin iki doyumluk yemeği ölçek alınarak 180 lira olarak açıklanan fitre bedeline bugün yurttaş sahur bile yapamayacak duruma gelmiştir” dedi. Bu açıklama, toplumda geniş yankı buldu.
2024 yılı fitre miktarı ise 130 TL olarak belirlendi. Bu kapsamda fitre miktarı yüzde 38 oranında artırılmış oldu. Ancak, bu artışın yoksulluk sınırının altında yaşayan bireyler için yeterli olup olmayacağı tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Yoksulluk ve açlık sınırlarının bu kadar yüksek olduğu bir ortamda, fitre miktarının belirlenmesi büyük bir önem taşımaktadır.