MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Meclis'te yaptığı konuşmada teröristbaşı Abdullah Öcalan ile ilgili çağrıda bulunması, siyasetteki tüm dikkatleri bu konu üzerine çekti. DEM Parti'nin oluşturduğu İmralı heyeti, Öcalan ile görüşmelere başladı. Bu görüşmeler sonucunda, Öcalan terör örgütü PKK'ya 'silah bırakma ve kendini feshetme' çağrısında bulundu. Gelinen aşamada sürecin sonucu herkes tarafından merak ediliyor.
Türkiye gazetesinin güvenlik kaynaklarına dayandırdığı habere göre, PKK'nın fesih kongresinin mayıs başında toplanması planlanıyor. Haziran sonuna kadar örgütün elindeki silahların tesliminin tamamlanması öngörülüyor. Silah teslim noktaları, teslim şekilleri ve kayıtların nasıl tutulacağı gibi teknik konularda hazırlıkların yapıldığı ifade ediliyor.
Bu süreç, Türkiye'nin terörle mücadelesinde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Fesih sürecinin tamamlanması, siyasi ve hukuki bazı adımların atılmasını da gündeme getirecek. Ancak, silahlar bırakılmadan ve fesih tamamlanmadan, hükümet veya Meclis’te bu konularda hiçbir başlık gündeme getirilmeyecek.
Terör örgütü kendini feshetse bile, yeni süreç kapsamında PKK lideri Abdullah Öcalan’a af anlamına gelecek bir adım atılmayacak. Öcalan, İmralı’da kalmaya devam edecek ancak cezaevi şartları yeni sürece uygun olarak yeniden ele alınacak. Bu durum, kamuoyunda farklı tartışmalara yol açabilir.
Öte yandan, Adalet Bakanlığı yeni yargı paketi kapsamında hükümlülerin cezaları ile ilgili olarak ‘hafta sonu infaz, geceleyin infaz, konutta infaz’ gibi infaz usullerinin daha etkin hale getirilmesi için çalışmalar yapıyor. Adalet Bakanlığı kaynakları, konutta infazın terör hükümlülerini kapsamadığını, ancak gelişmelere göre bu konunun da tartışmaya açılabileceğini belirtiyor.
Ceza İnfaz Yasasında yapılacak değişikliklerin ‘Terörsüz Türkiye’ hedefine uygun olarak revize edilebileceği ifade ediliyor. Şu anda cezaevlerinde 25 bin civarında terör hükümlüsü bulunuyor. Bu hükümlülerin 17 bini PKK ve diğer örgütlere mensup, 8 bini ise FETÖ örgütünden ceza alanlardan oluşuyor.
Yeni infaz usullerine yönelik bir yasal değişiklik yapılması durumunda, hastalar, çocuklu kadınlar ile bir başkasının yardımı olmadan hayatını idame ettiremeyen 65 yaş üstü yaşlı hükümlülerin kalan cezalarının konutta infaz edilebilmesi gündeme gelecek. Bu durum, cezaevlerindeki yükü azaltma ve sosyal entegrasyonu sağlama açısından önemli bir adım olabilir.