MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısı sonrası İmralı heyeti, PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile ikinci kez görüştü. Ancak Kandil'deki bazı gruplar, silah bırakma konusunda direniş gösteriyor. Nagehan Alçı, devletin tepkisinin sert olabileceğini ifade etti.
DEM Partili Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan'dan oluşan İmralı heyeti, Abdullah Öcalan ile ikinci kez bir araya geldi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu görüşmenin ardından terör örgütünün silah bırakma açıklaması yapması gerektiğini vurguladı. Ancak DEM Parti, beklenen açıklamayı henüz gerçekleştirmedi.
HaberTürk yazarı Nagehan Alçı, Barzani'nin kanalı Rudaw'da yaptığı açıklamada, Kandil'de bir grubun Abdullah Öcalan'a direndiğini belirtti. Alçı, bu direnişin silahların gömülmesi sürecini etkilediğini ifade etti. Öcalan'ın çağrısının karşılık bulabilmesi için Kandil ve YPG'nin bu sürece uyum sağlaması gerektiği vurgulandı.
Alçı, Kandil'deki bir grubun Abdullah Öcalan'a direndiğini ve silahları gömmek istemediklerini belirtti. Bu durumun, çözüm sürecinin ilerlemesini engellediği ifade edildi. Suriye'deki yapıların, Abdullah Öcalan'ın sözünü daha kolay dinleyebileceği düşünülüyor. Ancak Kandil'deki direniş, sürecin karmaşıklaşmasına neden oluyor.
Alçı, Abdullah Öcalan'a yapılan ziyaretin ardından beklenen silah bırakma çağrısının gelmemesinin nedeninin Suriye'deki durum olduğunu belirtti. YPG'nin merkezi hükümete silahlarını teslim etme stratejisinin henüz hayata geçmediği ifade edildi. Bu pürüzlerin aşılmaması, Türkiye'de de Abdullah Öcalan'ın beklenen çağrısını yapamamasına yol açıyor.
Şubat ayının ortasında Abdullah Öcalan'ın silahları gömme çağrısının yapılması bekleniyor. DEM heyetinin çalışmaları ve devletin beklentileri bu yöndeydi. Eğer bu çağrı gerçekleşmezse, Kandil ve YPG'nin direnmesi durumunda Abdullah Öcalan'ın liderliğinin sorgulanabileceği ifade edildi.
Devletin tepkisinin sert olacağına dikkat çeken Alçı, geçmişteki süreçlerin tekrarlanmaması gerektiğini belirtti. PKK'nın direnişi durumunda, devletin sert yöntemlere başvurabileceği ifade ediliyor. Bu durum, Türkiye'nin ve Orta Doğu'nun barışı için kritik bir öneme sahip.