2028 Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde CHP'nin aday belirleme süreci ve Ekrem İmamoğlu'nun durumu, siyasi gündemin merkezinde yer alıyor. Katılım oranları ve adaylık tartışmaları dikkat çekiyor. Vatandaşların gündemi geçim sıkıntısı iken, siyasilerin gündemi farklı konulara odaklanmış durumda. İktidarın gündemi güvenlik ve dış politika iken, muhalefet Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklanmış durumda.
CHP, 2028 Genel Seçimleri için adayını belirlemek amacıyla 27 Mart'ta ön seçim yapacak. Bu süreçte, Ekrem İmamoğlu tek aday adayı olarak yarışacak. Ön seçim, 1946'daki “açık oy gizli tasnif” uygulamasına benzer bir şekilde gerçekleşecek. Katılım oranı, 1 milyon 600 bin üyesi bulunan CHP'de, sandığa gidecek olanların sayısını belirleyecek. Bu durum, İmamoğlu'na olan desteği de gösterecek.
Ön seçim sürecinin nasıl geçeceği, CHP'nin geleceği açısından kritik bir öneme sahip. İmamoğlu'nun davalarla başı dertte olması, katılım oranlarını etkileyebilir. Seçmenlerin, İmamoğlu'nun davalardan birine takılacağını düşünmesi, bu süreçteki belirsizlikleri artırıyor. İmamoğlu'nun adaylığı, CHP'nin iç dinamiklerini de etkileyecek.
Mansur Yavaş, adaylık konusunu yavaştan alarak beklemede kalmayı tercih ediyor. “Gün ola harman ola. O güne kadar kim kalacak” diyerek, sürecin henüz erken olduğunu ifade ediyor. Yavaş, İmamoğlu'nun davalarından dolayı sıkıntı yaşayabileceğini düşünüyor. Bu durum, Yavaş'ın stratejik davranışlarını daha da anlamlı kılıyor.
Yavaş, anketlerde İmamoğlu'nun önünde çıkıyor. Ancak, CHP'nin tabanı Yavaş'ı aday göstermeyecek gibi görünüyor. Bu durumda, Yavaş bağımsız ya da İyi Parti’nin adayı olarak seçime girebilir. Seçimlerin ikinci tura kalması, Yavaş için yeni bir fırsat yaratabilir. Bu süreçte, CHP'nin aday belirleme stratejileri de önemli bir rol oynayacak.
İmamoğlu'nun diploması ile ilgili yargı kararı, seçim sürecini etkileyebilir. Anayasa'nın 101'inci maddesi, Cumhurbaşkanı için lisans şartı getiriyor. Diplomasının iptal edilmesi durumunda, İmamoğlu yarış dışı kalacak. Bu durum, Cumhur İttifakı'nın Anayasa'nın bu maddesini değiştirme ihtimalini gündeme getiriyor.
Eğer İmamoğlu denklem dışı kalırsa, CHP'de iki aday çıkabilir. Özgür Özel ve Mansur Yavaş, bu durumda öne çıkacak isimler arasında yer alıyor. Ancak, CHP'nin tabanı Yavaş'ı istemesine rağmen, parti yönetimi onu aday göstermeyecek gibi görünüyor. Bu durum, Yavaş'ın bağımsız ya da başka bir partinin adayı olarak seçime girmesine yol açabilir.
2028 Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, CHP'nin aday belirleme süreci ve İmamoğlu'nun durumu, siyasi arenada önemli bir tartışma konusu olmaya devam ediyor. Seçimlerin ikinci tura kalması, hem CHP hem de muhalefet için yeni stratejilerin geliştirilmesine neden olabilir. Bu süreçte, vatandaşların geçim sıkıntısı ve siyasi gündem arasındaki denge de dikkat çekiyor.
Sonuç olarak, CHP'nin aday belirleme süreci ve İmamoğlu'nun durumu, önümüzdeki günlerde daha fazla tartışılacak. Devletimiz ve milletimiz için hayırlısı olsun. Bu süreçte, siyasi gelişmelerin nasıl şekilleneceği merakla bekleniyor.