Avrupa Birliği (AB) üye ülkelerinin dışişleri bakanlarını bir araya getiren Dış İlişkiler Konseyi, Suriye’ye yönelik bazı yaptırımları kaldırma kararı aldı. Bu karar, enerji sektörünü kapsayan petrol, gaz ve elektriğe yönelik kısıtlamaların derhal askıya alınmasını içeriyor. Ayrıca, beş bankaya yönelik dondurulmuş varlık kısıtlamalarının kaldırılması da gündeme geldi.
Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi (GKRY), AB’nin kısmen kaldırdığı yaptırımları şarta bağlama girişiminde bulundu. Rum yönetimi, Suriye’nin Türkiye ile bir deniz yetki anlaşması imzalaması durumunda askıya alınan yaptırımların yeniden gündeme getirilmesini sağlamak amacıyla bir ifade ekletmeye çalıştı. Ancak bu girişim başarısız oldu.
Atina ve Rum Kesimi, metne Ankara’nın tepkisini çekebilecek iki ifade eklemeyi başardı. Bu ifadelerden ilki, “İstikrarı bozan yabancı aktörlerin ülkeye müdahalelerine son verilmesi” şeklindedir. Diplomatik kaynaklara göre, bu ifade yalnızca Türkiye’yi değil, bölgedeki diğer komşu ülkeleri ve hatta İran ile zımnen İsrail’i de kapsadığı belirtiliyor.
İkinci ifade ise, “Suriye’nin üçüncü ülkelerle imzalayacağı deniz yetki alanı sözleşmelerinde BM Deniz Hukuku Sözleşmesi ve uluslararası hukuk çerçevesinde AB üyelerinin egemenlik haklarına saygı gösterilmesi” şeklindedir. Bu ifade, Yunanistan ve Rum Kesimi’nin uzun süredir gündeme getirdiği ve Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması karşılığında uzlaşı sağlanan bir ifade olarak değerlendiriliyor.
AB’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırma kararı, bölgedeki enerji dinamiklerini etkileyebilir. Yaptırımların kaldırılması, Suriye’nin enerji sektöründe yeniden yapılanma sürecine katkı sağlayabilir. Ancak Yunanistan ve GKRY’nin eklediği ifadeler, Türkiye ile olan ilişkileri daha da karmaşık hale getirebilir.
Bu gelişmeler, bölgedeki diplomatik ilişkilerin seyrini belirleyecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Suriye’nin geleceği ve bölgedeki güç dengeleri açısından, bu tür diplomatik hamlelerin etkileri uzun vadede hissedilecektir.